Besin alerjisi bağışıklık sistemimiz tarafından besinlere karşı anormal yanıtın verilmesiyle
ortaya çıkmaktadır. Besin alerjisinin oluşumunda genetik ve çevresel birçok faktör rol
oynamakta olup görülme sıklığı günümüzde giderek artmaktadır. Son yıllarda özellikle solid
organ transplantasyonu yapılan çocuklarda besin alerjisi görülme sıklığında artış
bildirilmektedir. Özellikle bir yaşından önce nakil yapılan çocuklar nakil sonrası tedavi
amaçlı almış oldukları immunsupresif ajanların bağırsak epitel bariyerin bozulmasına yol
açarak besin duyarlılığını artırmaktadır.
Çocuklarda en sık süt, yumurta, buğday, kuruyemiş, yer fıstığı ile diğer baklagillere karşı
alerjik reaksiyonlar bildirilmiştir. Baklagiller, duyarlı olan kişilerde ciddi alerjik
reaksiyonlara yol açarak yaşamı tehdit eden belirtilere neden olabilir. Baklagillerin tüketimi
ile ciltte kızarıklık, kaşıntı ve ödem plakları (ürtiker), dudaklarda ve göz çevresinde şişlik,
dilde şişme, karın ağrısı, kusma, nefes darlığı, öksürük, boğazda tıkanıklık hissi, göğüs ağrısı,
çarpıntı ve tansiyon düşüklüğü görülebilir. Aşırı duyarlılığı olan nadir vakalarda ise en ciddi
besin alerjisi reaksiyonu olan anafilaktik şok tablosu meydana gelebilir.
Bugüne kadar farklı baklagillerden çok sayıda alerjen saptanmış ve tanımlanmıştır.
Baklagillerin tüketimine bağlı görülen alerji sıklığı yer fıstığı, soya fasulyesi, mercimek,
nohut, bezelyeye doğru giderek azalmaktadır. Yer fıstığı alerjisi İngiltere, Fransa, İsviçre ve
Kuzey Amerika’da, soya fasulyesi alerjisi ise Japonya’da daha sık olarak bildirilmektedir.
Özellikle mercimek ve nohut, Akdeniz, Orta Doğu ve bazı Asya ülkelerinde çocuklardaki
besin alerjisinin sık bir nedenidir. Mercimek çocuklarda Türkiye’de altıncı sıklıkta görülen
besin alerjenidir. Türkiye’de tüketilen başlıca mercimek türleri olan kırmızı ve yeşil
mercimeğin her ikisine karşı da alerjik reaksiyonlar tanımlanmıştır. Mercimek alerjisine bağlı
semptomlar sıklıkla yeme sonrası saptanmakla birlikte temas yolu veya buharının inhalasyonu
ile de görülebilmektedir
Baklagiller kendi aralarında ve diğer besinlere karşı çapraz reaksiyon oluşturabilme özelliğine
sahiptir. Örneğin mercimek alerjisi olan çocuklarda nohut, bezelye, yer fıstığı ve soya gibi
diğer baklagiller ile de alerji görülebilmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalarda mercimek
alerjisi olan Türk çocuklarının %83’ünde başta nohut olmak üzere diğer baklagillere de
alerjisi olduğu saptanmıştır.
Bilimsel ismi Lupinus Albus olan acı bakla ise anavatanı Akdeniz havzası olan, baklagiller
sınıfından, otsu bir bitkiden elde edilir. Türkiye coğrafyasında tirmis, termiye, acı bakla,
delice bakla, gavur baklası, mısır baklası gibi değişik isimlerle adlandırılmaktadır. Antalya
yöresinde tirmis, Konya ve Isparta yöresinde termiye adıyla tüketilmektedir. Ayrıca gluten
içermemesi ve yüksek besinsel değere sahip olması nedeni ile glutensiz ürünler için
ülkemizde de alternatif bir hammadde haline gelmiştir. Unu, makarnası ve diyet lifleri gıda
sektöründeki başlıca kullanım alanlarıdır. Günlük beslenme programımızda kullanımının
artmasıyla acı bakla ile ilgili alerjik reaksiyonlar giderek artan oranlarda bildirilmektedir. Acı
bakla duyarlılığı olan olgularda yine diğer baklagil alerjilerinde olduğu gibi eş zamanlı soya,
bezelye ve yer fıstığına da alerjik reaksiyon olduğu gösterilmiştir.